4 Ocak 2012 Çarşamba

Flüoresan Lambanın Çalışma İlkesi

Şebeke gerilimi lamba devresine uygulandığında birbirine yakın durumda bulunan starter elektrotları arasında ark oluşur.Bu sırada elektrotlar ısınarak birbirine değer.Starterin kontaklarından akım geçmeye başlamasıyla flamanlar üzerinden akım geçerek bunların elektron yaymasına ve civanın buharlaşmasına neden olur.

Akım, bimetal ve kontak  üzerinden geçtiğinden ,starter içerisindeki gaz ve bimetal soğuyarak kontakları açar.

Starter devresinin açılmasıyla balastın akımı kesilir ve manyetik alanında düşüş olur.Manyetik alandaki düşüş nedeniyle balast bobini üzerinde,şebeke geriliminden daha büyük bir öz indükleme EMK sı (yaklaşık 1000V) oluşur.Yüksek gerilim,flamanlar arasında (daha önce ısınarak iletken hale gelen lamba iç ortamı üzerinden ) ark şeklinde atlar.Böylece buharlaşan civaya çarpan ark şeklindeki akım ,ultraviole ışınlarının oluşmasını sağlar.Ultraviole ışınları ise,cam tüpün iç yüzeyindeki flüoresan tabakaya çarparak lambanın ışık vermesini sağlar.

Lambanın,tüp içerisindeki flüoresan madde ve gazın cinsine göre değişik renkte ışık vermeye (yanmaya) başladığı anda balast gerilimi 100-110 V civarına düşürerek ilk anda ateşleyici olarak yaptığı görevi,normal çalışma anında akım sınırlayıcı olarak devam ettirir.

Flüoresan Lambalar

İki ucu flamanlı cam tüp,balast,starter,soket gibi elemanlardan oluşan lamba çeşididir.Akkor lambaya göre çok daha fazla ışık yayar ve kullanımı yaygındır.

Flüoresan lambaların iki ucunda bulunan flamanlar akım geçtiğinde ısınarak tüp içindeki gazı da ısıtır.Flamandan geçen akım çok kısa süre içinde starter tarafından kesilir.İşte akımın tam kesilmesi anında balast yüksek bir gerilim oluşturarak tüpün iki ucu arasında akım geçişini başlatır.Gazdan geçmeye başlayan elektrik akımı ışığı oluşturur.

Flüoresan lambaların artıları;

-Işık verimi akkor flamanlı lambadan yüksektir.
-Göz kamaştırmaz
-Az ısınır
-Ömrü uzundur
-Gün ışığı yayar

Olumsuz yönleri;

-İlk maliyeti yüksektir
-Montajı biraz karmaşıktır

Flüoresan Tüp:Işık yayan cam tüp içindeki hava boşaltılmış,özel gaz (argon) ve civa doldurulmuştur.Lambanın flamanları tungsten metalinden yapılmıştır.Flamanlar arasındaki boşlukta ise ısıyla elektron yaymaya başlayan oksit tabakası mevcuttur.Boru şeklindeki cam tüpün iç yüzeyine flüoresanlı madde sıvanmıştır.

Balast:İnce çelik saçlardan yapılmış nüve üzerine sarılmış bobinden oluşan balast,flüoresan lambanın çalışabilmesi için mutlaka kullanılması gereken bir elemandır.

Uygulamada 20 ve 40 W gücündeki balastlar yaygın olarak kullanılmaktadır.Yapılış şekilleri bakımından iki çeşittir;
-Bobinli (klasik) balast
-Elektronik balast

Bobinli balastlar 5-10 W gibi ilave bir güç tüketirler.Elektronik balastların güç tüketimi ise yok denecek kadar azdır.O nedenle elektronik yapılı balastlar tercih edilmelidir.TSE kalite belgesi olmayan balastlar ses yapmakta ve kısa ömürlü olmaktadırlar.


Starter:Cam tüp içerisine yerleştirilmiş ısıya duyarlı kontakları bulunan küçük boyutlu elemana starter denir.Bu araç,flüoresan lambanın flamanları ısınana kadar devrede kalır.Yanmakta olan flüoresan lambadaki starter çıkarılsa dahi lamba yanmaya devam eder.Starterin cam tüpü içerisinde bulunan bimetal,uzama katsayıları farklı iki ince metalin birleştirilmesiyle üretilmiştir.Lamba devresine akım uygulandığında bimetalli kontak düzeneği kapalıdır.Bu sayede starter üzerinden akım geçişi olur.1-2 saniye içerisinde ısınan bimetal kontağın açılmasına neden olur.
Starterlerde bimetal düzeneğine paralel olarak bağlanan küçük kapasiteli kondansatör bimetalli kontakların ömrünü uzatıcı etki yapar.Başka bir deyişle kondansatör startere gelen parazitik,istenmeyen sinyallerin bozucu etkisini ortadan kaldırır.

Soketler:Flüoresan tüpünü devreye bağlamada kullanılan elemanlara soket denir.


Akkor Flamanlı Lambalar

Cam gövde ve yüksek dirençli flamandan oluşan lamba türüdür.Akkor lambaların standart güç değerleri:5-10-25-40-60-75-100-150-200W tır.


Akkor flamanlı lambalar ürettikleri ışığın azlığı nedeniyle günümüzde uygulamadan çekilmektedir.

Lambalar

Lambaların ışık yayması elektrik akımının direnci yüksek metallerden geçerken onu ısıtması esasına dayanmaktadır.


Joule kanununda da vurgulandığı gibi içinden akım geçen her iletken belli oranda ısınmaktadır.Bu ısınma bakırda,gümüşte,çinkoda,tungstende farklı değerde olmaktadır.Isınma miktarını belirleyen unsur metalin özdirencidir.


Aydınlatma amacıyla kullanılan lambaların  birçok modeli vardır.Günümüzde en çok flüoresan lambalarla aydınlatma yapılmaktadır.

Duy

Lambanın devreye bağlanmasında kullanılan elemanlara duy denir.Duyun tesisata bağlantısı yapılırken anahtardan gelen faz ucunun dip kontağa bağlanması gerekir.Bu yapılmaz ise lamba duya sökülüp takılırken elektrik çarpması sözkonusu olabilir.


Üretim şekillerine göre duyları şöyle sınıflandırabiliriz;


Süngülü Duy:Sarsıntının fazla olduğu yerlerde (taşıtlar,el fenerleri vb) kullanılırlar.Bunlarda lambanın duya giren kısmında çıkıntılar vardır.Bu çıkıntılar sayesinde lamba duya çok sıkı bir şekilde monte edilebilmektedir.


Vidalı Duy:Lamba başlığına ve duyun içine açılan dişlerin birbirine vidalanarak bağlandığı duydur.Sarsıntının olmadığı tesislerde kullanılır.
Elektrik tesisatçılığında kullanılan vidalı duyları kullanıldığı yere göre şöyle sınıflandırabiliriz.
-Asma (universal) duy
-Tavan duyu
-Duvar duyu
-Bahçe duy
-Donanma duy
-Braçol duy


Elektrik tesisatçılığında kullanılan duyları boyularına göre şöyle sınıflandırabiliriz;
Minyonet Duy(E-7):Daha çok zayıf akım (1,5-12V) devrelerinde kullanılırlar.
Minyon Duy(E-14):Zayıf akım ve aydınlatma devrelerinde kullanılırlar.
Normal Duy(E-27):220 voltluk aydınlatma tesislerinde kullanılırlar.
Golyat Duy(E-40):200W dan büyük güçlü lambaların beslenmesinde kullanılır.

Anahtarlar

Elektrik devrelerinde açma kapama görevi yapan devre elemanına anahtar denir.


Anahtarları yapılış şekline göre şöyle sınıflandırabiliriz;


Sıva Üstü Anahtar:Sıva üstüne monte edilen anahtardır.
Sıva Altı Anahtar:sıva içerisinde gömülü anahtar kasası içerisine monte edilen anahtardır.
Etanj (Antigron) Anahtar:Nemli yer tesislerinde kullanılan anahtardır.Nem,toz,patlayıcı gaza karşı sızdırmaz özelliktedir.


Elektrik anahtarlarını işlev bakımından şöyle sınıflandırabiliriz;


Adi (Tek Kutuplu) Anahtar:Bir lamba yada lamba grubunu yakıp söndürmeye yarar
Komütatör Anahtar:İki ayrı lamba yada lamba grubunu bir yerden, tek tek yada ayrı ayrı yakıp söndürmeye yarar.
Vaviyen Anahtar:Bir lamba yada lamba grubunu iki ayrı yerden yakıp söndürmeye yarar.





Yangın Koruma Rölesi

Apartmanların ana besleme hattına monte edilerek kullanılan elemandır.Fazın birisinden toprağa doğru 300mA lik bir akım kaçağı olması durumunda devreyi açar.Bu röleler yapı olarak kaçak akım koruma rölesine benzer.

Kaçak Akım Koruma Rölesi (Diferansiyel Röle)

Elektrikli alıcıların gövdesine 30mA lik akım kaçağı olması anında devreyi açan elemanlara kaçak akım koruma rölesi denir.


Normal çalışma anında kaçak akım koruma rölesinin nüvesi üzerinde herhangi bir manyetik alan oluşmaz ve rölenin içindeki akım trafosunda indüklenen gerilim sıfırdır.Gövdeye kaçak olduğunda ,iletkenle toprak arasında gidip gelen akım farkındaki eşitlik bozulduğundan ,oluşan fark akımı sayesinde  trafoda (sekonder sargı) bir gerilim indüklenir.Bu gerilimden dolayı oluşan akım devreyi açacak manyetik güce ulaştığı anda röle beslemeyi keser.


Kaçak akım koruma röleleri elektrikli aygıtları kullanan kişilerin çarpılmasını önlemek için kullanılan çok önemli ve yararlı bir aygıttır.


Kaçak akım koruma rölesinin bağlanmasında şu hususlara dikkat edilmelidir;


->Röleden sonraki tesisatta nötr iletkeni ve topraklama (koruma) iletkeni ayrı ayrı olmalıdır.Yani toprak hattıyla nötr hattı birbirine değmemelidir.
->Nötr iletkeni izoleli olarak çekilmeli,topraklanmamalı ve hiçbiryerde toprakla yada koruma iletkeni ile elektriksel olarak  temas halinde olmamalıdır.
->Röleyi denemek için faz ile nötr iletkeni kesinlikle kısadevre edilmemelidir.

Yüksek Gerilim Sigortaları

Trafo merkezlerinde ,santrallerde kullanılan sigorta çeşididir.Sökülü takılması için özel takımlar gerekir.Yüksek gerilim sigortaları boru şeklinde olup,mekanik ve ısı dayanımı bakımından diğer sigortalardan çok daha dayanıklıdır.



Otomatik Sigortalar

Alıcının aşırı akım çekmesi veya kısadevre  anında akımı kesen araçtır.Bu tip sigortalar termik ve manyetik koruma düzenekli olarak üretilmektedir.Termik koruma bimetal esaslıdır.Devreden aşırı akım geçince bimetal bükülerek akım geçişini sağlayan kontakları açar.Manyetik koruma ise aşırı akım geçmesi durumunda elektromıknatıs haline gelen kesitli bobinin nüveyi hareket ettirerek kontakları açtırması esasına dayanır.


Uygulamada kullanılan otomatik sigortalar L ve G tipi olmak üzere iki tipte üretilir.L tipi sigortalar aydınlatma ve priz tesislerinde kullanılırken G tipi sigortalar ise motor koruma devrelerinde kullanılır.


L tipi sigortalar aşırı akım durumunda hemen atar.G tipi modeller ise gecikmeli olarak devreyi açar.Motorlar kalkış anında normal akımlarının birkaç katı değerde aşırı akım çekerek çalışmaya başladıklarından bu tip alıcılarda gecikmeli atan otomatik sigortalar tercih edilir.


Uygulamada kullanılan otomatik sigortalar 6-10-16-20-25-35-40-45-50 amperlik değerlerde üretilmektedir.


Üç fazlı motorların korunmasında kullanılan otomatik sigortaların mandalları birbirine akuple edilir.Bu sayede fazın birisinin bağlı olduğu sigorta attığında üç fazın akımı da kesilir.

Çağırma ve Bildirim Tesisatlarında Kullanılan Semboller

Resimin üzerine tıklayarak büyültebilirsiniz

EKAT Eğitimi Nedir

Elektrik kuvvetli akım tesislerinde yüksek gerilim altında çalışma izin belgesi eğitimi elektrik dağıtım sisteminde yüksek gerilimde çalışacak teknik personel için hazırlanmıştır.
Elektrik kuvvetli akım tesisleri yönetmeliğinin 60. maddesine göre ,yüksek gerilimde çalışacak elektrikle ilgili fen adamlarının alması zorunlu olan eğitimdir.
Elektrikle ilgili fen adamlarının yetki görev ve sorumlulukları hakkında yönetmelik'in 3.maddesinde belirtilen teknik elemanların elektrik dağıtım şebeke ve tesislerinde çalışabilmesi için ''EKAT YG Altında Çalışma İzin Belgesi Eğitimine'' katılarak başarıyla tamamlaması gerekmektedir.Bu eğitime katılarak başarılı olanlara '' EKAT YG Altında Çalışma İzin Belgesi '' verilmektedir.
EKAT YG Altında Çalışma İzin Belgesi Eğitimi 120 saat sürelidir,68 saat teorik eğitim,48 saat uygulamalı eğitim ve 4 saatlik sınavdan oluşmaktadır.Uygulama eğitiminde kursiyerlere ,elektrik dağıtım sisteminde bulunan şebeke ve teçhizatın yer aldığı uygulama sahasında belirlenmiş olan beceriler kazandırılmaktadır.

EKAT YG Altında Çalışma İzin Belgesi Eğitimi 12 modülden oluşmaktadır;
-Temel Elektrik
-Dağıtım Trafoları
-Güç Trafoları
-Akım ve Gerilim Trafoları
-Sayaçlar
-AG Panoları ve YG Kumanda Panosu
-Ayırıcılar ve Kesiciler
-Havai Hatlar ve AG Yeraltı Kabloları
-Korumalar
-Topraklamalar
-Manevralar
-İş Güvenliği

Temel Devre Elemanları





Resimlere tıklayarak büyültebilirsiniz

3 Ocak 2012 Salı

Direnç Hesaplayıcı

Direnç hesaplamak için faydaları bir link;

http://www.biltek.tubitak.gov.tr/gelisim/elektronik/resistor.html

LED,Light Emitting Diode

Led light emitting diode kelimelerinin kısaltılmış halidir.Işık yayan diyot anlamına gelir.Elektrik enerjisini ışığa dönüştüren yarı iletken devre elemanıdır.
Led'lerin ortama yaydığı ışığın frekansı spektrumun görünür ışık bölgesine denk düşer.Bununla birlikte gözle görülemeyen frekansta ışık yayan kızılötesi veya morötesi ledler de vardır.
Led'in en önemli kısmı yarı iletken malzemeden oluşan ve ışık yayan led çipidir.Led çipi noktasal bir ışık kaynağıdır ve kılıf içine yerleştirilmiş yansıtıcı eleman sayesinde ışığın belirli bir yöne doğru yayılması sağlanır.
Led'in yaydığı ışık led çipi içerisindeki yarı iletken katkı maddeleri ile ilgilidir.Led'in hangi renkte ışık yayması isteniyorsa galyum,arsenit,alüminyum,fosfat,indiyum,nitrit gibi kimyasal maddelerden uygun oranda yarı iletken malzemeye katkı yapılır.


Emo Ajandası Teknik Bilgiler

http://www.4shared.com/office/nQUYuvBf/_2__EMO_Ajanda_-_Teknik_Bilgil.html

Kontrol Kalemi

Herhangi bir elektrik devresinin açık veya kapalı olduğunu içine yerleştirilmiş küçük bir direnç veya lambanın yanıp sönmesiyle gösteren ucu tornavidalı araçtır.

İç Tesisat-Sigortalar

Amperaj bilgileri aşağıdaki linkte mevcut olan dosyada bulabilirsiniz.


Linye Hattı ve Sorti Hattı

Elektrik tesisatının ,daire girişindeki sigorta kutusundan dağıtım buatlarına kadar olan kablo hatlarına linye hatları ,buatlardan lamba ve prizlere giden hatlara sorti hatları denir.Sorti hattı kısaca linye hattı ile aydınlatma aygıtı yada priz arasındaki bağlantının adıdır.

1 Ocak 2012 Pazar

Redresör

AC-DC dönüşümü yapan elektronik alettir.Yaygın olarak kullanım amacı enerji,güvenlik ve acil aydınlatmadır.İhtiyaç ve uygulamalara bağlı olarak akü şarj cihazı,doğrultucu,dc güç kaynağı olarak da adlandırılabilirler.
Aşırı ısı,kısa devre ve aşırı gerilim korumalarının olması redresör güvenliği açısından önemlidir.Bu yüzden de mikroişlemci kontrollü redresörler tercih edilmektedir.

Harmonik Analizi

İlgili video size harmonikler hakkında fikir verebilir.

Harmonik Nedir

Harmonikler yüksek frekanslı sinüs biçimli bileşenlerdir.Harmoniklerin frekansı temel frekans 50hz x frekans derecesi ile tanımlanır.




 Harmonik Frekansı - Harmonik Derecesi
     
      3                           150
      5                           250
      7                           350

Enerji sisteminden beslenen  ,sinüs biçimli olmayan akım çeken yüklerin kullanımın yaygınlaşmasıyla gerilim ve akım dalga şekilleri sinüs şeklinden uzaklaşır.
Harmoniğin temel sebeplerinden biri enerji dönüşümü tekniklerinde kullanılan güç elektroniği cihazlarının  sayısındaki hızlı artıştır.Birçok uygulamada verimlilik kontrol olanakları nedenleriyle elektrik motorları motor sürücüler tarafından kontrol edilmektedir ve bir güç elektroniği cihazı olan motor sürücü şebekeden harmonik içerikli akımlar çeker.

Harmonik İçerikli Akımlar Çeken Cihazlar;

-Motor Sürücüleri(Hız kontrol cihazları)
-Kesintisiz Güç Kaynakları
-Doğrultucular(Redresörler) ve Akü Şarj Cihazları
-Endüksiyon Ocakları
-Bilgisayarlar ve Ofis Cihazları
-Elektronik balastlı deşarj lambaları 
-Ark Ocakları
-Dengesiz Yüklenmiş Motorlar

Harmoniklerin Etkileri
-Gerilim düşümü artar
-İzolasyon malzemeleri delinebilir
-Koruma ve kontrol sistemlerinde sinyal hataları meydana gelebilir
-Elektrik makinalarında ısınma ve ek momentler oluşur
-Mikroişlemcilerde hatalı çalışmalar görülebilir
-Şebekelerde istenmeyen rezonanslar görülebilir
-Kondansatör kademelerinin sigortaları atabilir veya kondansatörler delinebilir
-Röle sinyalleri bozulabilir ve hatalı çalışabilirler
-Bilgisayar terminallerinde gürültü oluşur


Aktif Güç-Reaktif Güç

Reaktif güç/enerji nedir ve reaktif gücün/enerjinin azaltılması enerji tasarrufu sağlar mı?

Elektrikte enerji 2 çeşittir. Birincisi aktif enerji olup bu enerji işimize yarayan enerjidir. Aktif enerji dediğimiz şey lambanın ışık vermesi, rezistansın ısıtması, motorun dönmesi v.s dir. (Elektrik enerjisi gözle görülebildiğimiz bir form değişikliğine uğramaktadır). İkincisi reaktif enerji olup ortaya bir işin çıkmadığı enerjidir. Reaktif enerji endüktif ve kapasitif olmak üzere iki çeşittir. Peki, reaktif enerji dediğimiz şey nedir?

Bobin ve kondansatör özellikli cihazlar, alternatif akım kaynağına bağlandığında, gücüne bağlı olarak kaynakla bir enerji alış-verişinde bulunurlar. Bu alışveriş sonucunda ortaya çıkan bir iş yoktur. İşten kastım şudur. Mesela saf bir bobin AA devresine bağlandığında, işimize yarayan(aydınlatma, ısıtma, hareket gibi) bir etki oluşturmaz. Aynı şekilde saf bir kondansatör AA devresine bağlandığında, kondansatörün bizim için yaptığı bir iş(aydınlatma, ısıtma, hareket) yoktur. Yani saf bir bobin ve kondansatör faydalanacağımız(gözle gördüğümüz) bir güç/enerji ortaya çıkarmaz. Bu durumda elektrik devresinde meydana gelen şey nedir?

Geçici rejimden sonra, Bobin; alternatif akımın pozitif alternansının ilk yarısında(bir tam periyodun 1/4’lük zamanında,) depoladığı enerjiyi şebekeye verir, pozitif alternansın ikinci yarısında ise şebekeden çektiği enerjiyi depolar. Aynı durum negatif alternansta da gerçekleşir. Yani bir tam periyot boyunca bobin, 2 defa enerji depolar ve 2 defa depoladığı enerjiyi kaynağa geri yollar. Enerjili olduğu sürece bu alış-veriş devam eder.

Kondansatörde ise durum tam tersi şekilde gerçekleşir. Kondansatör alternatif akımın pozitif alternansının ilk yarısında çektiği enerjiyi depolarken ikinci yarısında depoladığı enerjiyi kaynağa gönderir. Aynı şekilde 2 defa enerji depolar ve 2 defa depoladığı enerjiyi kaynağa geri gönderir. Enerjili olduğu sürece bu alış-veriş devam eder.

İşte elektrik şebekesinin kendi içerisinde gerçekleşen(gözle görebildiğimiz bir etki oluşturmayan) bu alışveriş, reaktif enerji olarak adlandırılır. Reaktif enerjilerin büyüklüğü kondansatör ve bobinin gücüne bağlıdır. Bobinin yapmış olduğu enerji alış-verişine indüktif reaktif enerji, kondansatörün yapmış olduğu enerji alış-verişine kapasitif reaktif enerji denmektedir. Bobinin ve kondansatörün enerji alış-verişleri terstir. Biri enerji çekerken diğeri verir ve biri verirken diğeri çeker. Ancak nedense endüktif enerji için “şebekeden çekilen reaktif enerji”, kapasitif enerji için “şebekeye verilen(basılan) reaktif enerji” tabiri kullanılmaktadır. Oysa her iki enerjide de çekme ve verme(basma) yani bir alış-veriş vardır. 

İster aktif güçlü ister reaktif güçlü olsun ister bu iki gücü birlikte barındırsın, bu güçler nedeniyle şebekeden tek bir akım yani bileşke akım çekilir ve ampermetrelerden okuduğumuz akım bileşke akımdır. Çekilen bu bileşke akım nedeniyle kablolarda/iletkenlerde ısıl kayıplar ve gerilim düşümü oluşur ve hattın yüklenme kapasitesi azalır. 

Herhangi bir cihazın/sistemin(mesela bir motorun, lambanın) çektiği akım tek olduğundan bir kaç ampermetre vasıtasıyla aktif ve reaktif akımları ayrı ayrı ölçemeyiz. Ampermetrede okuduğumuz değer cihazın hangi özellikli(rezistif, endüktif, kapasitif) olduğu konusunda bize bir fikir veremez. Cihazın/sistemin tam olarak özelliğini(Gücünü, cosfisini)tespit etmek için bir cosfimetre ve voltmetre yada ayrı ayrı enerji ölçümü yapabilen sayaç yada osilsakop gereklidir.

Reaktif enerji nedeniyle oluşan ısıl kayıpları ve gerilim düşümünü azaltmak ve hattın yüklenebilirliğini artırmak, bobin ve kondansatörün enerji alış-verişlerinin ters olması özelliğinden faydalanılarak yapılır. Endüktif özellikli bir devre için kondansatör bağlayarak, kapasitif özellikli bir devre için bobin/reaktör bağlayarak enerji alış-verişi şebeke ile değil bir birine yakın olan bu iki eleman arasında gerçekleşir. Yapılan bu işleme de kompanzasyon denir.

Aktif enerjiye neden olan aktif güç ile reaktif enerjiye neden olan reaktif güç vektörel olup ikisinin toplamına görünür güç denir. Görünür güç ile aktif güç arasındaki açının cosfisine güç faktörü denir. Kompanzasyonla yapılmaya çalışılan şey cosfi=1 olmasını sağlamaktır. Bu ise Endüktif ve kapasitif güçler birbirine zıt yönlü vektörler olmasından faydalanılarak yapılır. Endüktif ve kapasitif güçleri eşitleyerek sistemin sadece aktif güç çekmesi sağlanmaya çalışılır. Bu durumda kritik soru şudur. İşimize yaramadığından dolayı, bobin ve kondansatör özelliği olmayan cihazlar yapılamaz mı?

Enerji dönüşümünün gerçekleşebilmesi için bu özelliklere haiz cihazların kullanımı alternatif akımda kaçınılmazdır. Alternatif akımın doğası gereği hatlarda bu etiler oluşur. Gerilimi düşürmek için kullanılacak dağıtım güç trafosu bobin özelliklidir. 3 fazlı alternatif akımla çalışan motor bobin özelliklidir. Flouresan lambayı ateşlemek için gerekli olan balast bobin özelliklidir. Enerji taşımada kullanılan kablolar hem kondansatör hemde bobin özelliklidir. Dolayısıyla alternatif akımda bu özellikli cihazların kullanımından kaçılamaz. Görüldüğü üzere işimize yarayacak enerjilerin ortaya çıkması için(gerilim seviyesinin düşürülmesi, aydınlatma, hareket) kullanılacak cihazlar(trafo, motor, lamba), şebekeyle işimize yaramayacak olan bir enerji alışverişinde bulunacaklar yani reaktif enerji çekeceklerdir. 

Çekilen aktif enerjiyi, indüktif reaktif enerjiyi ve kapasitif reaktif enerjiyi ölçmek için eskiden mekanik olarak ayrı ayı sayaçlar kullanılırken şimdi ise elektronik kombi sayaçlar kullanılmaktadır. Bu üç enerjiyi kaydedecek özellikteki sayacı olması gereken tesisler kompanzasyonun yapılması zorunlu olan tesisler olup, evlerdeki sayaçlar sadece aktif enerjiyi kaydetmektedir. Evlerde reaktif ölçme zorunluluğu olmadığından dolayı evlerde kullanılacak olan cihazların cosfi=1 olacak şekilde(A sınıfı)üretilmesi için yasal zorunluluklar getirilmektedir. 

Tüm bu anlatımlardan sonra kompanzasyonun zorunlu olduğu bir tesiste 3 enerjiyide kaydeden sayaç olmak zorundadır. Tesisin tükettiği aktif enerji aktif sayaca, endüktif reaktif enerji endüktif sayaca ve kapasitif reaktif enerji kapasitif sayaca ayrı ayrı kaydedilecektir. Yukarıda da bahsedildiği üzere ampermetrede okuduğumuz değer görünür gücün akımı olduğundan, kompanzasyon yapıldığında azalan akım işe yarayan enerjinin akımı değil reaktif enerjinin akımdır. Dolayısıyla aktif sayacın ölçtüğü değerde yük açısından bir değişiklik olmayacaktır. Olacak değişiklik şudur. Hem aktif hem reaktif enerjinin geçtiği kabloda oluşacak kayıp I*I*Rh olduğundan ve buradaki I; görünür gücün akımı olduğundan azalan akım miktarının karesi çarpı Rh kadar aktif sayaçta düşme olacaktır. Sayaçla kompanzasyonun yapıldığı yer ne kadar yakınsa kablo direnci o kadar az olacağından çok kayda değer bir aktif enerji azalması söz konusu olmayacaktır. Kendi sayacımız açısından çok değişikliğe neden olmayan etki şebekede daha az gerilim düşümüne ve daha az kayıba neden olacaktır. Bireysel olarak her cihazın kendi kompanzasyonu yapılırsa aktif kayıplar açısından tasarruf daha fazla olacaktır.

Mesela bir tesiste merkezi kompanzasyon yapılmış olsun. Abartarak merkezi kompanzasyon ile sayaç arası mesafe 100 metre her faz için 2x240 lık kablo olsun. Merkezi kompanzasyon devrede değilken çekilen akım 600 A ve cosfi=0,66 olsun. Bu durumda 1 saatte tüketilecek aktif enerji Pa=1,732*380*600*0,66=237 kWh olacaktır. Qr=1,732*380*600*0,8=316 kVArh endüktif olacaktır. Kompanzasyon yapılırsa akım 400 A’e düşecek ve cosfi=1 olacaktır. Bu durumda Aktif enerji Pa=1,732*380* 400*1=237 kWh olacak yani değişmeyecek ve Qr=1,732*380*400*0=0 olacaktır. Peki 200 A’lik düşüş 100 metrelik kabloda ne kadar tasarruf sağlayacak ona bakalım. 200*200*100/(56*2*240)=148 W bir azalmaya neden olacaktır. Burada hem kablo mesafesini yüksek almama hemde kondansatörlere bağlanacak olan deşarj dirençlerinin değerini dikkate almama rağmen düşüş çok küçüktür.



 www.kontrolkalemi.com hemmuhhemtek adlı üyenin yazısından alıntıdır. 

Kompanzasyon Neden Gereklidir

Elektrik enerjisinin dağıtımında en az kayıpla taşınması gereklidir.Şebekeye bağlı bir alıcı eğer bir motor,transformatör yada bir floresan lamba ise bunlar manyetik alanlarının temini için bağlı oldukları şebekeden indüktif reaktif güç çekerler.İş yapmayan ve sadece motorda manyetik alan doğurmaya yarayan indüktif reaktif güç iletim hatlarında,trafolarda,kablolarda lüzumsuz yere kayıplara sebep vermektedir.

Bu kayıplar yok edildiğinde enerji daha verimli bir şekilde kullanılacaktır.Sonuç olarak bu reaktif enerjinin santral yerine motora en yakın bir bölgeden ,kondansatör tesisleri (statik faz kaydırıcı) gerekse senkron motorlar(dinamik faz kaydırıcı) tarafından temin edilmesiyle ,santralden motora kadar bütün mevcut tesisler bu reaktif gücün taşınması yükünden arındırılmış olacaklardır.

Kompanzasyon Yapılmaz İse;
-->Şebekede güç kayıpları oluşur
-->Üretim ve dağıtım sisteminin kapasitesi azalır
-->Aşırı yüklenmeler ve gerilim düşmeleri oluşur

Bu olumsuz etkileri engellemek ve şebekeden en verimli şekilde faydalanmak için  reaktif yüklerin oluştukları noktada kompanze edilmeleri gereklidir.

Kompanzasyon

İndüktif yada kapasitif yüklerin oluşturduğu etki neticesinde akım ile gerilim arasında ki faz farkı (+) yada (-) max. 90 derece kayar.Bu kaymayı düzeltmeye ideale yakın olan  sıfır derecede tutmaya yarayan işleme kompanzasyon denir.

Elektrik sisteminde elektrik motoru ,bobin gibi mıknatıslanma etkisi ile elektrik enerjisini yine elektrik enerjisine yada farklı enerji şekline çeviren cihazlar bu mıknatıslanma etkisi ile faz akımını geri kaydırırlar.

Kompanzasyon;

Dinamik faz kaydırıcılar (senkron motor) ile,

Statik faz kaydırıcılar (kapasitör) ile yapılır.

Dinamik Faz Kaydırıcılar(Senkron Motorlar):
Senkron motorların uyartım akımlarının değiştirilmesi ile motorun endüktif yada kapasitif çalışması sağlanabilir.Ayrıca motorun şebekeden çektiği reaktif gücün miktarıda uyartım akımıyla ayarlanabilir.Bundan dolayı senkron motorlar dinamik gç kompansatörü olarak kullanılabilmektedir.Senkron motor kullanılacağı sistemde eğer başka bir amaçla kullanılmıyorsa ekonomik değildir.Ekonomik olması nedeniyle reaktif güç kompanzasyon sistemlerinde kondansatörler yoğun olarak kullanılırlar.

Dinamik faz kaydırıcı olan senkron motorlar ,statik faz kaydırıcı olan kondansatörlerin daha ucuz ve kolay bakımlı olmaları nedeniyle tercih edilmezler.

Statik Faz Kaydırıcılar(Kondansatörler):
Kondansatörler statik faz kaydırıcılardır.Kondansatörlerin bakım masraflarının olmaması ve ucuz olmaları nedeniyle reaktif güç kompanzasyonunda kullanılmaktadırlar.

Transformatör Örnek Şema ve Transformatör Resimleri




Trafo-Transformatör Nedir

Trafo yada transformatör adıyla bildiğimiz elektrik aleti iki veya daha fazla elektrik devresini elektromanyetik indüksiyon yoluyla birbirine bağlar.Bir elektrik devresinden diğer elektrik devresine enerjiyi elektromanyetik olarak iletir.Bu iletimi elektrik enerjisinin belirli bir gücünde yani gerilim ve akım değerlerinde istenilen değişimi yapan makinelerdir.

Transformatör en basit tanımla birbirine yakın şekilde konuşlandırılmış olan iki sargıdan ibarettir.Eğer bu sargı demir levha üzerine sarılmışsa buna demir çekirdekli transformatör denir.Eğer demirsiz plastik tüp gibi bir çekirdeğe sarılmışsa buna hava çekirdekli transformatör denir.Sargıların birine voltaj uygulanırsa diğer sargıda da voltaj yani gerilim endüklenecektir.Voltajın uygulanmısyla oluşan akımdan dolayı manyetik alan oluşur.Diğer sargıda oluşan voltaj bu manyetik alanın bir sonucudur.Ancak ikinci sargıda gerilimin sürekliliği için manyetik alanın değişken olması gereklidir.




Transformatörler üst gerilim şebekesinden alt gerilim şebekesine güç aktarmak için kullanılıyorsa bunlara güç transformatörleri denir ,gerilimi ve akımı ölçmek için kullanılıyorsa ölçü transformatörleri denir.

Transformatörlerin hareket eden parçaları bulunmadığından sürtünme kayıpları söz konusu değildir.Bu nedenle diğer elektrik makinalarına göre verimi en yüksek elektrik makinasıdır.